Tolgahan Hayranlarının Buluşma Noktası |
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:10 pm |
|
|
Şu anda nefes almamızın bıle nedenı olan ulu önderımız Mustafa Kemal ****** hakkında paylaşım yapabılecegımız bır yerın olması sart bence:
Gerçek ******çülük
Siz Türkiye'nin ve Türk ulusunun bütünlüğünü her türlü dış ve iç tehlikelere karşı koruyabiliyor musunuz? Her zaman bilimin gösterdiği yoldan gidebiliyor musunuz? Ulusal gelirin adil dağılmasını sağlayacak demokratik devrimleri, köklü bir düzen değişikliğini gerçekleştirerek zenginlerle fakirler arasındaki korkunç uçurumu kapatabiliyor musunuz?
Ayrıcalıksız bir toplum yaratabiliyor musunuz?
Amerika'ya ikili anlaşmalarla verilen ayrıcalıkları geri alabiliyor musunuz?
Bütün dünya uluslarıyla dostluğa dayanan ve hiçbir devletin dümen suyunda gitmeyen bağımsız bir dış politika izleyebiliyor musunuz?
"Yurtta barış, dünyada barış" ilkesine bağlı kalabiliyor musunuz?
Yurdumuzun ekonomisini IMF'nin ( Uluslararası Para Fonu ) ve diğer uluslararası finans kuruluşlarının güdümünden kurtarabiliyor ve ekonomik bağımsızlığı gerçekleştirebiliyor musunuz?
Gerçek çok partili, çoğulcu, özgürlükçü, demokrasiyi benimsiyor ve onu tüm kurumlarıyla işler hale getirebiliyor musunuz?
Emekçi sınıfların da tıpkı kapitalist sınıflar gibi örgütlenmesine ve demokratik yollarla iktidara gelmesine ve kendi düzenlerine kurmalarına razı olabiliyor musunuz?
Her çeşit fikrin açık ve seçik tartışılmasını istiyor, fikirlere copla, silahla, kelepçeyle, zindanla değil, fikirle cevap verebiliyor musunuz?
Ekonominin kilit noktalarını ve yeraltı servetlerini devletleştirebiliyor musunuz?
Sosyal adalete en iyi şekilde gerçekleştirebiliyor musunuz?
Bu yurdun insanlarını insan gibi yaşayabilecekleri bir gelire kavuşturabiliyor musunuz?
Mali güce göre vergi alma ilkesini, yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alma ilkesini uygulamaya geçirebiliyor musunuz?
Kırtasiyeciliği "Bugün git, yarın gel" i, tembelliği ortadan kaldırarak tıkır tıkır işleyen bir devlet mekanizması kurabiliyor musunuz?
Bütün yurttaşlarımızın geleceğini - doğumlarından ölümlerine dek - güven altına alabiliyor musunuz?
Herkese aynı fırsatı tanıyabiliyor, fırsat ve olanak eşitliğini ve yasa önünde eşitliği gerçekleştirebiliyor musunuz?
Tüketime ve ezberciliğe dayanan eskimiş eğitim sistemi yerine çağımızın ve yurdumuzun gerçeklerine uygun, yaratıcı ve üretici yepyeni bir eğitim sistemi yaratabiliyor musunuz?
Köklü bir toprak reformu yaparak ortaçağ artığı feodaliteleri, ağaları, beyleri, şeyhleri tarihe karıştırabiliyor musunuz?
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu "üvey evlat" olmaktan kurtarabiliyor musunuz?
Cehalet ve sefalet isimli canavarları öldürebiliyor musunuz?
Kooperatifçiliği geliştirerek üretici ve tüketicilerin aracı ve tefeciler tarafından sömürülmesini önleyebiliyor musunuz?
Sanayileşmeye önem veriyor ve yurdun dört bir yanını fabrikalarla donatabiliyor musunuz?
Kentleşme ve gecekondu sorunlarına bir çözüm yolu bulabiliyor musunuz?
Her çeşit kaçakçılığı (silah, uyuşturucu, madde, gümrük, altın, vergi, döviz vb.), karaborsacılığı, vurgunu, soygunu, sömürüyü, torpili, rüşveti, yiyiciliği, nemelâzımcılığı, vurdumduymazcılığı önleyebiliyor musunuz?
İşsizleri işe, ekmeksizleri ekmeğe, evsizleri eve, yolsuzları yola, susuzları suya, köprüsüzleri köprüye, okulsuzları okula, öğretmensizleri öğretmene, kitapsızları kitaba, deftersizleri deftere, kalemsizleri kaleme, kütüphanesizleri kütüphaneye, ışıksızları ışığa, ilaçsızları ilaca, doktorsuzları doktara, hastanesizleri hastaneye, arabasızları arabaya, tiyatrosuzları tiyatroya, sinamasızları sinemaya, televizyonsuzları televizyona, radyosuzları radyoya, telefonsuzları telefona kavuşturabiliyor musunuz?
Ağasız, beysiz, şeyhsiz, kompradorsuz, aracısız, tefecisiz, vurguncusuz, soyguncusuz, sömürücüsüz bir Türkiye yaratabiliyor musunuz?
İşte budur GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK...
Gerisi masaldır, hikâyedir, lafebeliğidir... |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:11 pm |
|
|
ATATÜRKÇÜLÜK (KEMALİZM); Türk Milleti'nin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve ilmin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla temel esasları yine ****** tarafından belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun temel müesseselerine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir.
ATATÜRKÇÜLÜK; emperyalizmin düşmanıdır, anti - emperyalisttir. Tam bağımsız Türkiye'den yanadır. Özgürlükçüdür. İnsan Hakları savunucusudur. Hertürlü terörün karşısındadır. Yobazların, Vurguncuların, Çıkarcıların düşmanıdır...
ATATÜRKÇÜLÜK; yirminci yüzyılın yüz akı, ulusal direnişlerin temelindeki "tam bağımsızlık" harcıdır.
ATATÜRKÇÜLÜK; ulusal bağımsızlık demektir, ulusal kurtuluş demektir, antiemperyalist bilinç demektir!
ATATÜRKÇÜLÜK; aşırı sağa ve aşırı sola ödün vermeyen, kişi haysiyet ve onuruna inanan, ulusal, akılcı ve insancıl bir görüştür.
ATATÜRKÇÜLÜK; ******'ü bütün yönleriyle ve eserleriyle tanımak, sevmek, benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır. Başka bir ifadeyle ******'ün ideolojisini, ülkü ve eserlerini eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı yoldan Türk Ulusu'nu Çağdaş Uygarlık Düzeyine ulaştırmak için bütün gücümüzle çalışmaktır, diyebiliriz.
ATATÜRKÇÜLÜK; siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür. Türkiye'nin ve Türk Ulusu'nun gerçeklerine, gereksinimlerine ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları alınan bir öğretidir.
ATATÜRKÇÜLÜK; herhangi bir yabancı siyasal akım ya da ideoloji ile açıklanamaz. ******çülük, Türk halkının ve Türk yurdunun tabiatından, tarihinden doğmuştur.
ATATÜRKÇÜLÜK; Türkiye'nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk Milleti'nin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. ******çülük, herşeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. ******çülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. ******çülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir.
ATATÜRKÇÜLÜK; "halkçılık", "laiklik", "cumhuriyetçilik", "devrimcilik", "devletçilik" ve "milliyetçilik" olmanın ötesinde, değişen nesnel koşullar karşısında, bu ilkeler çerçevesinde sürekli tutumlar takınmaktır. ******çülük, kesinlikle salt ileriye açık bir ideolojidir. ******çülüğü yorumlarken bazı farklı noktalara varılabilmesi olasıdır. Ancak ******çülük'te olmayan şey; "tutuculuk" ve "statükoculuk"tur. ******'ün düşünceleri nesilden nesile aktarılacak bir put değil; yönlendirici bir dünya görüşü ve dünyanın dinamik bir yorumudur. Acaba günümüz "******çü"lerinden kaç tanesi 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'i Samsun'da karşılamaya giderdi? Kaç tanesi O'nun peşinden Ankara'ya gelirdi? Ve acaba kaç tanesi Galata Köprüsü'nde müttefiklere alkış tutardı?...
* * *
"Yöneticilerin kişilikleri çoğu kez, siyasal düzenin niteliğine bağlıdır. Eğer bir toplum, ulusal kurtuluş savaşı yaşamışsa, bu toplumda yöneticilerin kişilikleri ulusal kurtuluş hamuru ile yoğrulmuş demektir. Bu kişilikler ulusal bilince dayanır. Her eylem, her davranış, bu ulusal bilinç ile şekillenir. Mustafa Kemal, bu tür kişilerin örneğidir. Mustafa Kemal'i ****** yapan bu ulusal onur ve bu ulusal bilinçtir. Bunun içindir ki, Mustafa Kemalcilik ulusal onur, ******çülük ise ulusal bilinç demektir." ( Uğur MUMCU - Devrim, 16 Şubat 1971 )
http://www.tekadamdevrimi.com/tekadamdev...malizm.htm |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:12 pm |
|
|
Doç. Dr. Anıl Çeçen: "... ******çülük, emperyalizm gerçeği karşısında az gelişmiş ülkelerin kurtuluş ve gelişme sürecinin ortaya çıkardığı bileşik yapılı bir eylemdir." ( Anıl Çeçen, ****** ve İdeoloji, Türk Dili, TDK Yayını, Sayı 359, Kasım 1981, S. 299 ) Ataol Behramoğlu: "... ******çülük donmuş bir kalıplar dizgesi değil, araştıran, kendini pratikte sınayan bir uygulamanın adıdır."
Attilâ İlhan: "... ******çülük, "mazlum milletler"in "Hristiyan, beyaz ve Batılı" emperyalistlere ilk başkaldırış hareketidir."[ a ] "... Mustafa Kemal sosyalist değildi ama, solcu bir devrimciydi."[ b ] ( [ a ] Attilâ İlhan, Üç ******çülük!, Milliyet, 22.06.1982 / [ b ] Attilâ İlhan, Faşizmin Ayak Sesleri, S. 254 )
Aziz Nesin: "... Bana göre ******çülük şudur: ******'ün yaşadığı dönemde, içinde bulunan koşullara en akılcı yoldan çözümler getiren uygulamalar toplamıdır." ( Şahap Balcıoğlu'nun Aziz Nesin İle Söyleşisi, Yazko Somut, Yıl: 3, Sayı: 50/24, 15.07.1983, S. 2 )
Azra Erhat: "... ******'ün belli bir öğretisi yoktur. O, düşünceyi eylemden ayırmayan, düşünceyi eylemle gerçekleştirmek, eylemi de düşüncenin kaynağından getirmek sürecini uygulamış, böylece varlığın akış ilkesine günü ve geleceği için uymuş bir devrimdir."( Azra Erhat, Atam Seni Niçin Seviyorum? Cumhuriyet 81, Cumhuriyet Gazetesi Yayını, S. 165 )
Prof. Dr. Bedia Akarsu: "... ****** Devrimi bir sınıf devrimi değil, gerçek anlamıyla bir halk devrimidir. Ulusun bütün kesimleriyle, askeri ve memuru ile, köylüsü ve kentlisi ile, işçisi ve esnafı ile kadını erkeği ile emperyalizme karşı ayaklanması: bağımsızlığı için egemen güçlere karşı tüm halkın ******'ün önderliğinde baş kaldırmasıdır." ( Bedia Akarsu, ******'ün Özgün Görüşleri, Cumhuriyet, 10.11.1982 )
Em. Gen. Celâl Erikan: "... ******çülük, Kemalizm, ancak çalışmakla hak sahibi olabilecek bireyleri ve toplulukları birbirine sömürtmeyen; siyasal kuvvetlerine kendileri sahip ve herbiri akraba olmuş ulusların içte ve dışta barış içinde yaşadıkları cumhuriyetçi, laik, yenilikçi, demokratik ve sosyal bir düzendir." ( Celâl Erikan, ******çülük ( Kemalizm ), S. 134 )
Ceyhun Atuf Kansu: "... Kemalizm, Türk toplumunu uygarlık değişimiyle, düzen değişimiyle çağdaş, ileri, bağımsız, bir toplum yapmak isteyen devrim öğretisinin adıdır. " ( C. Atuf Kansu, Kemalist Bir Öğreti Var mıdır?, Yeni Ufuklar, Sayı 232, Ocak 1973, S. 23 - 25 )
Doğan Avcıoğlu: "... Kemalizm, bir ulusal kurtuluş devrimidir. Bir ulusal kurtuluş devriminin amacı, yalnızca siyasal bağımsızlığı gerçekleştirmek değildir. Tam bağımsızlığa ulaşabilmek için, sömürge düzeninin ülkedeki bütün dayanaklarının tasfiyesi ve sağlam bir sanayi temelinin kurulması zorunludur." [ a ] "... Kemalist hareket, kurulu düzene karşı devrimci, yani solcu bir hareket olduğu halde, solculuk en büyük küfür haline gelmiştir." [ b ] ( [ a ] Doğan Avcıoğlu, Devrim ve "Demokrasi" Üzerine, S. 365 / [ b ] Doğan Avcıoğlu, Türkiye'nin Düzeni, I. Kitap, S. 563 )
Emin Özdemir: "... ******çülük bir öğreti değildir. ( ... ) gerçeği ararştırma tavrıdır." ( Emin Özdemir, ******çülük Sınavı, Varlık, Sayı 806, Kasım 1974, S. 9 )
Prof. Dr. Emre Kongar: "... Kemalist ideoloji, "tam bağımsızlık" ve "batılılık" ilkeleri çerçevesinde "karşı - emperyalizm" ve "altı ok" ile belirlenir. Ne yazık ki, Türkiye'deki "resmi ideoloji" , Kemalizmi önce yalnızca "altı ok" a indirgemiş, daha sonra da bu altı ilkeyi genel anlamından tümüyle saptıracak yorumlara konu yapmıştır." ( Emre Kongar, ****** ve Devrim Kuramları, S. 429 - 430 )
Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal: "... Türk Devrim Tarihi, dünyanın büyü devrimleri arasına geçmiştir. Orijinaldir. 20 nci yüzyılın en büyük hareketidir. Bu devrimden ******çülük doktrini veya isterseniz şimdiki gibi söyleyelim. ****** ilkeleri çıkmıştır. Yani, ilkin ilkeler ortaya konmuş, sonra devrim yapılmış değildir. İlkin devrim yapılmış, ondan ilkeler çıkarılmıştır. Bu, Türk devriminin bir özelliğidir. Başka devrimlerde bunun tersini görürüz. İlkin ilkeler, sonra devrim. ( ... ) ****** ilkelerine batıda "Kemalizm" adı verilmektedir. Kemalizm terimi batı çıkışlı bir terimdir. Niye Kemalizm denmiştir? Bakmışlardır, sosyalizme benzemiyor, Faşizme benzemiyor. Hitlerizme benzemiyor. Demokrasi denilen ve çok eskiden beri gelen bir meslek - i siyasete de benzemiyor, buna ayrı bir isim vermek zorunluluğu duyulmuştur ve Kemalizm denilmiştir. " ( Enver Ziya Karal, ****** ve Devrim ( Konferanslar ve Makaleler ), TTK Basımevi, S. 148 )
Falih Rıfkı Atay: "... ******çülük demek, akıl ve vicdan hürriyetleri yolu ile Türk Milleti'ni batı medeniyet toplumları arasına katmak demektir." ( F. Rıfkı Atay, ******çülük Nedir? S.45 )
Prof. Dr. Hamza Eroğlu: "... ******çülük ölmeyen bir hedef, yükselen bir şereftir." ( Hamza Eroğlu, Gerçek Yönüyle ******çülük, S. 39 - 40, 212, 176 )
Hasan Âli Yücel: "... Kemalizm denilen doktrin, sıralanmış birtakım kuru, içi boş laflar değildir. Anayasanın benliğine girmiş bu prensiplerde Türk Milleti'nin hâli ve istikbali gizlidir." ( Yaşar Nabi, ******çülük Nedir? S. 34 )
Hasan Pulur: "... ****** ve ******çülük ışıl ışıldır, kapkara değil..." ( Hasan Pulur, ****** Yas Karası Değildir, Milliyet, 10.11.1975 )
Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu: "... ****** bizlere miras olarak bir de "******çülük İlkesi"ni bıraktı. ******çülük, ülkemiz bakımından, kalıplaşmış ve donmuş reformlar toplamından ibaret olmayıp, "Çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne yükselmek", hiç değilse o düzeye ulaşmak ya da yakınlaşmak için her zaman canlı duran ve canlı kalacak olan bir devrimcilik ruhu, bir devrimcilik felsefesidir." ( Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, ****** Sevgisi ve ****** Korkusu, Türk Dili, TDK Yayını, Sayı 254, Kasım 1972, S. 153 )
Prof. Dr. Hüseyin Naili Kubalı: "... ******'ün düşünce sistemi bir doktrin değildir, bir ideoloji hiç değildir. ( ... ) ******'ün düşünce sistemi ise açık ve kavrayıcı niteliği ile bir dünya görüşüdür." ( H. Nail Kubalı, 12 Eylül ******çü Rönesansa Geçiş Dönemidir, Milliyet, 08.06.1981 )
Prof. Dr. İbrahim Karaca: "... Kemalizm, akılcı, deneyimci ve bilimci bir ideolojidir." ( İbrahim Karaca, Atayol Dergisi, Sayı 4. İzmir 1982, S. 4 )
İlhan Selçuk: "... ******çülük demek, bilime inanmak demektir. Bilime inanmak, sosyal olaylarda da bilime inanmaktır. ( ... ) Ümmetçiliğe karşı milliyetçilik, şeriata karşı laiklik, uyduculuğa karşı istiklalcilik, padişahlığa karşı cumhuriyetçilik, imtiyazlı yönetime karşı halkçılık, tutuculuğa karşı devrimcilik, her şey köleliğe karşı hürriyetçilik, emperyalizme karşı antiemperyalizm, sömürüye karşı toplumculuk, bağımlaşmaya karşı bağımsızlık mesleğini benimsemek ******çülüktür." ( İlhan Selçuk, Bir Anı'dan Bir Anıt'a, S. 51 )
İskender Özturanlı: "... ******çülük demek özgürlükle otorite arasında bir uyum, bir armoni kurmak demektir." ( İskender Özturanlı, Acı Deneylerle, Cumhuriyet, 23.10.1980 ) |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:12 pm |
|
|
Prof. Dr. İsmet Giritli: "... En kısa tanımı ile ******çülük veya Kemalizm; modern Türk Devleti'nin kuruluşunda temel olan fikir ve ilkelerin bütünüdür. Kemalizm; gerçekçi, rasyonalist ( akılcı ) ve radikal bir sistemdir. ( ... ) ****** rejimine otoriter rejim denilebilirse de "keyfi ve diktatörlük rejimi olmuştur" denilemez." ( İsmet Giritli, Tek Birleştirici Akım; Kemalizm, Yeni İstanbul, 29.01.1969 )
Mehmet Deligönül: "... ******çülük, dar sınırlar içinde dondurulmuş, katı, devinim yeteneğinden yoksun bir doktrin olarak düşünülemez. Geleceğe dönük, usun buyruğunda devingen, çağdaş gelişmelere açık bir dünya görüşü, bir yaşam dizgesidir. Özgürlüğün özdeşi olan bağımsızlıkla mayalanmıştır." ( Mehmet Deligönül, ****** Devrimler ve Ulusal Eğitim, Türk Dili, TDK Yayını, Sayı 353, Mayıs 1981, S. 733 )
Melih Cevdet Anday: "... ****** devrimi dediğimiz, iki bin beş yüz yıllık bir süre içinde oluşan batı uygarlığının Türk toplumuna mal edilmesi çabasıdır. ******çüler ve ******çü olmayanlar işte bu olay karşısındaki durumlarına göre tanımlanabilirler. ( Yaşar Nabi, ******çülük Nedir?, S. 156 )
Prof. Dr. Muammer Aksoy: "... ******'ün daha 1920'lerden beri amaç edindiği ve adım adım kurmaya ve gerçekleştirmeye çalıştığı rejim, bugünkü anlamda çağdaş bir demokratik toplumculuk, sosyal demokrasi, ya da bütün dünyanın kullandığı geniş anlamda ( Marksist olmayan ), ılımlı ve ulusal nitelikte demokratik bir sosyalizmdi. "Demokratik sol bir düzen" di." ( Muammer Aksoy, Sosyalist Enternasyonal ve CHP, S. 207 )
Prof. Dr. Mümtaz Soysal: "... ******, "En hakiki mürşit, ilimdir" diyen adamdır. Kemalizmin özü de buna indirgenebilir: Olguları akılcı bir tutumla inceleyip öğrenmek ve bu öğrenişten olumlu sonuçlar çıkarmak. Bu yöntemde, bilim dışı unsurların, putların, totemlerin, velveleye ve yaygaraya boğulmuş sahtekârlıkların yeri yoktur." ( Mümtaz Soysal, Bez Resimler, Milliyet, 10.11.1979 )
Nadir Nadi: "... ******çülük, medeniyetçiliğin, müspet bilimciliğin, şuurlu milliyetçiliğin ve ileri bireyciliğin ta kendisidir." ( Nadir Nadi, ****** İlkeleri Işığında Uyarılar, S. 156 )
Necati Zincirkıran: "Kemalizm: Bir diriliş hareketidir. Kısaca bu hareketi bir "ihtilal" olarak da tarif edebiliriz." ( Necati Zincirkıran, İzm'ler Nedir?, S. 78 )
Em. Org. Necdet Öztorun: "... ******çülük Türk Milleti'nin istikbale gidiş hareketinde, ümitlerini besleyen, elle tutacağı eserleri ihtiva eden canlı bir cereyandır." ( Necdet Öztorun, ******çülükte Devletin Dinamik İdeali, ******çülük, Gnkur. basımevi, S. 368 )
Prof. Dr. Niyazi Berkes: "... Gerçek şudur ki Kemalizm bir ideoloji değil, tarihsel bir olay ve o olay hakkında bir görüştür. İki yüz yıldanberi başlayan modernleşme akımının doğru yolunu bulması ve ona yönelmesidir. ( ... ) Kemalizm devrimi, Mustafa Kemal'in arkasındaki bir avuç ilericilerle, gene bu savaş içinde bulunan muazzam bir gericiler kütlesi arasında didişile didişile santim santim koparılmış bir devrimdi." ( Niyazi Berkes, İkiyüz Yıldır Neden Bocalıyoruz?, S. 94, 84 - 85 )
Oktay Akbal: "... ******çülük durmaksızın, ******, ******, demek değildir. Ben ******çüyüm, diye söylevler çekmek de değildir. Herşeyi yerli yerine koymalı, gerçek anlamını vermeli... Ne demişti ****** "Beni sevmek benim yüzüme bakmak değildir" düşüncelerini uygulamak, benimsemek, bilim yolunda ilerlemek, uygarlığın gerektirdiği işleri başarmaktır ******çülük." ( Oktay Akbal, ****** Bir Gün Gelecek, S. 81 )
Peyami Safa: "... Kemalizm iki büyük milli zaruretten doğdu: Biri Türk yurdunu ve Türk birliğini içeride bozgundan ve dışarıda salgından kurtaran millî savaş; öteki de bu yurdu ve bu birliği kurtardıktan sonra Türk toprağını ve kafasını betonla inşa. Burada bina ve kafa aynı istihaleyi ( başkalaşmayı ) geçiyor. Kemalizm ahşap binaların ve ahşap kafaların yıkılması ve betonlaşmasıdır." ( ****** Devri Fikir Hayatı, Kültür Bakanlığı Yayınları, S. 289 )
Recep Peker: "... Türk inkılâbı, yalnız siyasal veya ekonomik bir rejim değiştiren bir hareket değildir. O, ulusal, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel yaşayışın bütün derinliklerinde aynı zamanda tesirler yapmış olan inkılâptır." ( Recep Peker, İnkılâp Dersleri, S. 19 )
Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak: "... ****** bir doktrin adamı değildir. ******çülük doktriner bir tez de değildir. ******çülük bir elektik sistemdir. Ekstermlerden kaçmaya uğraşan, sağ duyuyu bulmaya çalışan bir sistem olarak mütalaa edilmelidir. ******çülük donmuş bir sistem de değildir."[ a ] "( ... ) Rahatlıkla söylenebilir ki, Kemalizm, bütün insanlık tarihinin en büyük atılımlarından birisidir. Bu hareket, kapitalizmin, liberalizmin, muhafazakârlığın ve sosyalizmlerin ötesinde bir girişimdir."[ b ] ( [ a ] Abdi İpekçi'nin Sadi Irmak ile Yaptığı Sohbet, Milliyet, 12.11.1973 / [ b ]Sadi Irmak, ****** Yılının Eşiğinde Türkiye Ne Yapıyor?, Milliyet, 18.036.1980 )
Sami Selçuk: "... ******çülük, aklın ve bilimin yaşama uygulanmasıdır." ( ******'e ve ******çülük'e Yaklaşım, Cumhuriyet, 10.11. 1981 )
Prof. Dr. Suat Sinanoğlu: "... ****** öğretisinin genel niteliği insancı - akılcı bir düşüncenin ürünü olmasıdır. Öğretisinin temelinde yatan ilkelerin tek ve tükenmez kaynağı engin bir insan sevgisidir. Bu sevgi kendi milletinden hareketle bütün insanlığı kucaklamaya kadar varır. Davranışları, düşünceleri, kurduğu kurumlar, getirdiği düzen hep bu sevgiden esinlenir." ( Suat Sinanoğlu, ****** Öğretisi, VII. Türk Tarih Kongresi ( Ankara, 25 - 29.09.1970 ) 2. Cilt, Kongrede Sunulan Bildiriler, TTK Basımevi, S. 148 )
Prof. Dr. Suna Kili: "... ****** devrim modelinin, ******çü ideolojinin en belirgin özelliği ulusal oluşu, toplumun tarihsel, ekinsel, toplumsal ve ekonomik koşullarına, yapısına göre oluşturulmuş bulunmasıdır. Marksist kalkınma modelinde de, Batı tipi gelişme yönteminden de yararlanıldığı doğrudur. Fakat bu model Batı'nın da, Sovyet Rusya örneğinin de kopyası değildir. Ülke ve toplum gerçeklerini dikkate alarak yararcı ( pragmatist ) bir yaklaşımla yeni yöntemler geliştirmiştir. Dogmacı değildir. ( ... ) ******çü düşünce Batı'nın elkoyucu güçlerine karşı verilen Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan doğmuştur, ama amaçladığı toplum ve devlet yapısı Batı'nın us'a, olgul ( pozitif ) bilime dayalı çoğulcu, özgürlükçü demokrasi anlayışıdır. Bu, çağdaş uygarlık, çağdaş düşünce olarak tanımlanmıştır." ( Prof. Dr. Suna Kili, ****** Devrimi ( Bir Çağdaşlaşma Modeli ), S. 39 - 41, 112, 189, 190, 223, 247 )
Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu: "... Kemalizm deyimi ile de ifade olunan ****** ilkeleri ve devrimleri Türkiye ve dünya çapında bir fikir - kuvvetin, özgürlük fikir - kuvvetinin tezahürü, politik, sosyal, ekonomik, düşünsel sonuçlarıyla ulusal hayata ve tarihe mal oluşu, uygulanışıdır."
Şevket Süreyya Aydemir: "... ******çülük bir ilim ve heyecan sistemi olmaktan ziyade, bir ruh ve zihniyettir. Bu ruh ve zihniyetin yapısı ise, his ve heyecandan ziyade, çağın akışına dayanır. ( ... ) halk işlerinde, yaşayışta, üretimde, eğitimde, sanatta, fikirde ve duyguda, asrın medenî ve sosyal icaplarına yöneliş! ******çülük budur..." ( Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam Mustafa Kemal, 3. Cilt, S. 535 - 537 )
Talat Halman. "... "Yeni" Cumhuriyetimizin kutsal görevi, gerçek bir demokraside eşitlik, adalet, hak ve hürriyet, refah ve umut sağlamaktır. ******çülük budur." ( Talat Halman, "Yeni" Cumhuriyet, Milliyet, 24.10.1983 )
Talip Apaydın. "... Gerçek ******çülük Türk yurduna, Türk Ulusu'na ****** gibi bakmaktır. Tüm ulusu ****** gibi sevmektir."
Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya: "... ******çülük tarihsel bir oluşun, Türk Milleti'nin için için başlayan gelişmesi boyunca, ideolojik ihtilâller çağında, varmış olduğu bir aşamanın fikir ve eylem programıdır, kısaca ideolojisidir. Bir sentezidir." ( Tarık Zafer Tunaya, Devrim Hareketleri İçinde ****** ve ******çülük, S. 6, 99 )
Prof. Dr. Toktamış Ateş: "... "Kemalizm" adını Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın Başkumandanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal'den alan bir ideoloji ve doktrindir. ( ... ) Kemalizm özde "halka rağmen halkçı; yarı totaliter" bir rejim ortaya çıkartır. Daha sonraları Orta Doğu ve Afrika'da kimi zaman "Nasırizm" adıyla ortaya çıkan "ilerici askeri yönetimler" aslında Kemalizmin derin izlerini taşırlar. ( ... ) Kemalizm her şeyden önce Tanrısal kökenli "monarşik iktidara" karşı, halk egemenliği kökenine dayanan ya da en azından bunu savunan "temsili" bir iktidardır. ( Toktamış Ateş, Kemalizmin Özü, S. 7 )
Em. Gen. Turhan Olcaytu: "... ****** bir sentez adamıdır. Yaptığı devrimin tümünde eskiyi ve eski görüşü "Tez" ve yeni düşünceleri ve uygulamaları da "Antitez" olarak kabul etmiştir. Tez ile antitezi karşılaştırıp kendi deha süzgecinden geçirerek neticede "Sentez"e ulaşmıştır. ******'ün, devrimlerinin her birisi için uyguladığı bu sistem ( Tez x Antitez = Sentez )dir. Daima daha güzele daha iyiye ve ulusal gerçeklere en uygun olanına ulaşma adımlarını bu sentezler teşkil etmiştir. Bu metodla ****** kendi ilkelerini milletine kabul ettirerek yükselmeyi sağlamıştır. İşte "Kemalizm" dediğimiz prensipler, bu "Sentezler" âbidesidir." ( Turhan Olcaytu, Dinimiz Neyi Emrediyor, ****** Ne Yaptı, S. 16, 175, 200 )
Uğur Mumcu: "... ******çülük ne demektir? ******çülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. ******çülük, özetle antiemperyalist bir Kurtuluş Savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir." ( Uğur Mumcu, Unutturulan ******, Cumhuriyet, 06.01.1981 )
Prof. Dr. Utkan Kocatürk: "... ******çü görüşte, ****** ilkeleri, ****** inkılâplarına temel teşkil eden, onlara ruh veren fikir ve düşüncelerdir. Zira ****** inkılâparı, ****** ilkelerinin eser haline dönüşmüş şekilleridir." ( Utkan Kocatürk, ******'ün Fikir ve Düşünceleri, S. XIII - XIV )
Vedat Nedim Tör: "... Kemalizm, azgelişmiş bir memleketin, en kısa zamanda, hiç vakit, enerji, sermaye kaybetmeden kalkınması için milletçe el, iş ve gönül birliği yaparak plânlı ve sistemli bir savaş idealizmidir." ( V. Nedim Tör, Kemalizmin Dramı, S. 14 - 18 )
Yaşar Nabi: "... ******çülük nedir? Kısaca, ******'ün sözleri ve devrimleriyle getirdiği yeni düşünce sistemi ve önümüzde açtığı yeni yoldur." ( Yaşar Nabi, Tek Yol ****** Yolu, S. 14 ) |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:13 pm |
|
|
Çeşit Çeşit ******çüler
Yurdumuzda çeşit çeşit ******çüler vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Papağan ******çüleri: ******'ün söz, düşünce ve özdeyişlerini tıpkı bir papağan gibi ezberleyip yineleyenlere ( tekrarlayanlara ) papağan ******çüsü denir.
Tören ******çüleri: Bunlar, sadece ulusal ve resmi bayramlarda, törenlerde ******çü olan kişilerdir.
Reklam ******çüleri: ******çülüğü gerçekten benimsemedikleri halde, her fırsatta ******çülükten söz ederek, ******çülüğün reklamını yapanlara reklam ******çüsü denir.
Korku ******çüleri: Korkularından ******çü olanlara korku ******çüleri veya zoraki ******çüler denir. Bunlar, korktuklarında, sıkıştıklarında, zor durumda kaldıklarında ******çü olurlar.
Moda ******çüleri: ******çülük, yurdumuzda bazı dönemlerde moda olur. Sadece ******çülük modasına uymak için ******çü olanlara, ******çü görünenlere moda ******çüsü denir.
Söylev ******çüleri: Bunlar, ****** ve ****** inkılâpları üzerine söylev çekmeyi ******çülük sayan kişilerdir.
Ticaret ******çüleri: ******'ün, ****** ilke ve inkılâplarının ticaretini, tüccarlığını yapanlara ticaret ******çüleri denir.
Gardrop ******çüleri: Sadece kravat, papyon takmayı, Batılılar gibi giyinmeyi ******çülük sayan kişilere gardrop ******çüsü denir. Gardrop ******çüleri, Batılıların giysilerine, yaşantılarına özenirler, ama Batıdaki gibi gerçek çok partili, çoğulcu özgürlükçü demokrasiye, söz, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, bilime, tekniğe, çağdaş kurumlara karşıdırlar.
Tekelci ******çüler: Tekelci sağ, tekelci sol, tekelci sermaye, tekelci memleketsever olur da tekelci ******çüler olmaz mı hiç? Tekelci ******çüler, ******'ü, ******çülüğü, ****** ilke ve inkılâplarını kendi tekellerinde gören kişilerdir. Bunlar, ******'ü tabulaştırırlar, putlaştırırlar. ******çülüğün belli kalıplar içinde dondurulmasını, şerbetlendirilmesini isterler.
****** ve ******çülük Düşmanı ******çüler: ******'e ve ******çülüğe düşman oldukları halde ******'ü sever ve ******çü görünen kişilere ****** ve ******çülük düşmanı ******çüler denir. Bunlar, biri açık, diğeri gizli olmak üzere ikiye ayrılırlar. Açık ****** ve ******çülük düşmanı ******çüler, ******'e ve ******çülüğe karşı düşman olduklarını açıkça söylerler, yazarlar. Ancak, çok zor durumlarda, sıkıştıkları zamanlarda ******çü görünürler. Gizli ****** ve ******çülük düşmanı ******çüler, ******'e ve ******çülüğe düşman oldukları halde, gerçek amaçlarına ulaşmak için herkesten fazla ******çü görünürler. Bunlar, ellerinden gelse ******'ü, ******çülüğü ve gerçek ******çüleri bir kaşık suda boğarlar. Fakat buna güçleri yetmeyeceğini anladıkları için ******çü geçinirler. Aslında bunlar, çok tehlikelidirler. Çalışmalarına sinsi sinsi devam ederler. Amaçlarına ulaşmak için ******'ü ve ******çülüğü bir kalkan, bir paravan olarak kullanırlar. ******'ü ve ******çülüğü hiç sevmezler, ama sever görünürler.
10 Kasım ******çüleri: Sadece ******'ün ölüm günü olan 10 Kasım günü ******çü olanlara, 10 Kasım gününü bir yas günü ilan edip o günü siyahlara bürünenlere, ağıtlar düzenlere, yalancıktan ağlayanlara, timsah gözyaşları dökenlere 10 Kasım ******çüsü denir.
50. Yıl ******çüleri: Cumhuriyetin 50. kuruluş yıldönümü olan 1973 yılında, sadece bir yıl, ******çü olanlara 50. Yıl ******çüsü denir.
100. Yıl ******çüleri: ******'ün doğumunun 100. yılı olan 1981 yılında, yani ****** yılında, ******çü olanlara 100. Yıl ******çüsü, ****** yılı ******çüsü denir.
60. Yıl ******çüleri: Cumhuriyetin kuruluşunun 60. yılı olan 1983 yılında ******çü olanlara 60. yıl ******çüsü denir.
Olağanüstü Dönem ******çüleri: Olağanüstü dönemlerde ******çü olup, olağanüstü dönemler bitince ******çülükleri biten kişilere olağanüstü dönem ******çüleri denir. Türkiye'de olağanüstü dönemlerde ******çülerin sayısında olağanüstü bir artış olur. Olağanüstü dönemler sonra erince ******çülerin sayısında olağanüstü bir azalış görülür.
Siyasal Dönem ******çüleri: Türkiye'de her siyasal dönemin kendine özgü bir ******çülük anlayışı vardır. Yurdumuzda hükümetler değiştikçe ******çülük görüşleri de, anlayışları da değişmektedir. ( .................... )
Ruh ******çüleri: Bu âlemin ******çüleri olur da öte âlemin, yani ruhlar âleminin ******çüleri olmaz mı hiç? Olur, olur, bal gibi olur... Ruh ******çüleri, ******'ün ruhuyla konuştuğunu ileri süren kişilerdir. ( .................... ) |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:14 pm |
|
|
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN Bir kac anısı... YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM
Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı: - İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.
Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada ****** bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti: - Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.
Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine maleden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım. |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:14 pm |
|
|
YANINA ALDIĞI İLK ER
O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağlan eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu: - Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun? Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı. - Söyle niçin ağlıyorsun? İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti: - Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal ******, er'in omzuna elini koydu: - Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle! Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu. |
|
|
|
mustafa_gzd
Moderatör
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 16/08/08
Mesaj Sayısı : 193
Nerden :
|
Konu: Geri: Ulu Önderimiz Adına Perş. Eyl. 18, 2008 11:14 pm |
|
|
|
|
|
|
|
1 sayfadaki 1 sayfası |
|
|
Bu forumun müsaadesi var: |
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|
|
|
| |
|